|
||
Haraç Mı Dayanışma Aidatı Mı? | ||
Haraç Mı Dayanışma Aidatı Mı? | ||
ASAYİŞ Haberi | ||
![]() |
||
Yetkili Sendikalı olmayan kamu çalışanlarının maaşından kesinti yapılması için yasa değişikliği isteyen yetkili sendika, tepki çekiyor. 4,5 milyar TL aidat gelirine rağmen kamu emekçisinin hiçbir sorununa çözüm üretemeyen bu yapı, şimdi de "dayanışma aidatı" adı altında yeni bir gelir kapısı arayışında. Yetkili Sendikalı olmanın bir tercih değil, adeta bir mecburiyet haline getirilmeye çalışıldığı günlerden geçiyoruz. Yetkili sendika sıfatını taşıyan Memur-Sen, kamu çalışanlarının hakkını savunmak bir yana dursun, şimdi de sendikalı olmayan memurlardan “dayanışma aidatı” adı altında haraç kesmenin peşine düşmüş durumda. Ancak bu kez mesele daha da vahim: Yetkili sendika, bu “dayanışma haracını” meşrulaştırmak için kanun değişikliği peşinde. Yasalar, kamu çalışanlarını korumak ve toplumsal adaleti sağlamak için yapılır; bir sendikanın kasasını doldurmak için değil. Mevzuatı kendi çıkarına göre şekillendirmek isteyen bu anlayış, açıkça yasaları kendi emellerine alet etmek istemektedir. Bu da hem demokratik ilkelere hem de sendikal etiğe açıkça aykırıdır.
Kendi Üyesinin Aidatının Hesabını Veremeyenler, Şimdi de Başkalarının Parasına Göz Dikti Yetkili sendika, bırakın çözüm üretmeyi, mevcut sorunları kronikleştiren bir yapıya dönüştü. Öğretmeninden hemşiresine, mühendisine kadar tüm kamu çalışanları yıllardır aynı şikâyetleri dile getiriyor: düşük ücret, adaletsiz ek gösterge, angarya görevler, liyakatsiz atamalar… Ama ortada ne bir çözüm var ne de bir mücadele izi. Bununla yetinmeyen Memur-Sen, şimdi de sendikalı olmayan memurun cebine göz dikti.
Zaten kendi üyelerinden kesilen aidatların hesabını şeffaf biçimde veremeyen, yıllık 4,5 milyar TL aidat geliri elde eden bir sendikanın, üye olmayanların maaşından da kesinti yapma ısrarı, açıkça etik dışıdır. Bu, dayanışma değil, zorla para aktarma operasyonudur.
4,5 Milyar Yetmedi mi? Sırada 10 Milyar mı Var? Memur-Sen’in yıllık aidat geliri 4,5 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Bu parayla hangi kamu yararı sağlandı? Öğretmenlerin maaşı mı arttı? Okul yöneticilerinin özlük hakları mı iyileştirildi? Ek gösterge mi düzenlendi? Hayır. Ne yapıldı peki? •Lüks makam araçları kiralandı, •Genel başkana dudak uçuklatan maaşlar ödendi, •İl gezileri, reklam kampanyaları, protokol ziyaretleriyle kamuoyu oyalandı. Şimdi bu tabloda kasaya 5 milyar TL daha sokulursa, yeni makam aracı ne marka olacak, genel başkan maaşı kaça katlanacak, merak ediyoruz. Bu mudur dayanışma?
Memurun Sırtındaki Kambur, Cebindeki Deliğe Göz Dikenle Derinleşiyor Memurun sırtındaki kambur oldunuz, tamam… Ama yetmedi, şimdi cebindeki deliği büyütmeye çalışıyorsunuz. Üstelik bunu, “dayanışma” gibi kutsal bir kavramın arkasına sığınarak yapıyorsunuz.
Hangi mücadelede, hangi grevde, hangi eylemde memurun yanında oldunuz da onun maaşından ekstra aidat istiyorsunuz? Kamu emekçisinin alın terine hiçbir katkı sunmamış bir sendikanın, şimdi “dayanışma” bahanesiyle maaş kesintisi istemesi, açıkça fırsatçılıktır.
Gerçek şu ki, kamu çalışanları bu oyunun farkında. Artık “herkesin” masallara karnı tok. Sendikacılık, aidat toplama aracı değil, hak mücadelesi alanıdır. Ve bu alan, lüks içinde yaşayan yöneticilerin değil, sahada alın teri döken kamu emekçilerinin alanıdır. |
||
|
||
Etiketler: Haraç, Mı, Dayanışma, Aidatı, Mı?, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.