Moved Permanently

Şuurlu Öğretmenler Derneği’mizin Eylül ayı basın toplantısına hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Eğitim camiası ve dernek yöneticilerimizle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.

Sözlerimin başında Ortadoğu’da yaşanan olaylara değinmek istiyorum. Gazze’de, Filistin’de yaklaşık iki yıldır süren insanlık dışı katliamlar devam ederken, Dünya ülkelerinin liderleri kendi huzurları kaçmasın diye İsrail’e gıkını çıkaramayıp, soykırıma seyirci kalmaktadır. Çoluk- çocuk, kadın-erkek demeden her gün yüzlerce insanın şehit olduğu bu coğrafyada yaşanan olaylar hepimizi derinden üzmekte, yürekleri dağlamaktadır. Bu coğrafyada binlerce masum insanın, 17 binden fazla çocuğun, anaların, babaların ve binlerce öğretmenin katledildiğini yakinen görmekteyiz. Dünya ülkeleri ve İslam ülkeleri Filistin’de olup bitenlere seyirci kalırken, onlarca ülkenin desteğiyle 1 Eylül Pazartesi günü 150 gemilik Global Sumud Filosu Gazze’ye hareket etmiştir. Bu eylem mazlumların yüreğine su serpmiş, ablukayı kırma umudunu yeniden yeşertmiştir. Türkiye’den bu filoya her türlü desteği veren Milli Görüş camiasını ve tüm kuruluşlarını, Anadolunun her tarafından destek veren tüm kardeşlerimizi dünyanın diğer ülkelerinden zulme karşı mücadele eden tüm insanlığı tebrik ediyoruz. Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak Gazze’de ablukanın kırılması noktasında yapılan bu eylemleri destekliyoruz. Allah Filistinli kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun!

Kıymetli eğitimciler ve değerli basın mensupları,

2025-2026 eğitim öğretim yılına girmiş bulunmaktayız. 8 Eylül Pazartesi itibariyle tüm kademelerde yaklaşık 20 Milyon öğrenci ve 1 Milyon 200 bin öğretmen ders başı yaptı.

Yeni eğitim öğretim yılının öğretmenlerimize, öğrenci ve velilerimize hayırlar getirmesini

Allah’tan diliyorum.                                                                                         

 Yeni eğitim öğretim yılı maalesef 12 yıllık zorunlu eğitim problemiyle başlamıştır. 12 yıllık zorunlu eğitim, eğitimde kaliteyi düşürmüş, ahlâk ve maneviyat yoksunu bireyler yetişmiştir. Zorunlu eğitimin ardından üniversitelere yönlendirilen yüz binlerce öğrenci mezuniyet sonrası alanında iş bulamamıştır. Zorunlu eğitim, mesleki alanda ülkenin ihtiyacı olan ara elaman sorununu beraberinde getirmiştir. Artık eğitimde ezber bozmanın vakti gelmiştir. Zorunlu eğitimden bir an evvel vazgeçilmeli, eğitimde ilk 5 yıl zorunlu, kalan yıllar ise isteğe bağlı olmalıdır.          

 Her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni eğitim öğretim yılı giderilemeyen sorunlar ve eksikliklerle başlıyor. Okullarda temizlik personeli ve güvenlik elamanı problemi  hâla devam etmektedir.           

 Atanamayan öğretmenler sorunu da hâla devam etmektedir. Kangren olmuş bu sorun yıllar geçtikçe daha da büyümektedir. Plansızlık, öngörüsüzlük, eğitimin politize olması nedeniyle her yıl binlerce öğretmen adayı maalesef atanamamıştır. Bu bağlamda ciddi yapısal reformlar yapılarak bu sorunun çözüme kavuşturulması gerekmektedir.

         Değerli eğitimciler ve kıymetli basın mensupları,                                        

 Öğretmenlik mesleği kutsal bir meslektir. Ancak son yıllarda öğretmenler ve öğretmenlik mesleği itibar kaybına uğramıştır. Yetkililerden isteğimiz öğretmenlerimizin saygınlığının korunması noktasında gerekli çalışmalar yapılsın, öğretmenlerimiz toplum nazarında hak ettiği yere oturtulmalıdır.       

 Bilindiği üzere, en son hakem heyetinin kararıyla memur maaşlarına yapılan zam oranı 2026 yılı için yüzde 11+7 ve 2027 yılı için yüzde 5+4 olarak belirlenmiş oldu. Milyonlarca memur bu teklif karşısında hayal kırıklığına uğramış, hükümet adeta memuru yok saymıştır. Hükümet 54. Hükümetin başbakanı rahmetli Erbakan’ın verdiği zammın yanına bile uğrayamamıştır. Verilen Memur maaşlarına yapılacak zamlarla öğretmenlerimiz markette kasiyerlik yapmaya, pazarda limon satmaya ve sokakta çorap satmaya mecbur bırakılmıştır. Eğitim öğretimde Müfredat değişikliği yapılmış ancak Avrupa Birliği etkisi dışına çıkılamamıştır. AB uyum çalışmaları değişik platformlarda devam etmektedir. Mevcut eğitim sistemi gençlerdeki şiddetin, madde bağımlılığının ve ahlaksızlığın önüne geçememiştir. Şuurdan yoksun eğitim sistemi ile gençlerin istikbale matuf  hayalleri yıkılmakta, gelecekleri karartılmakta ve yarınlara kaygılı bakan gençler yetişmektedir.

 Eğitim sistemimiz her gelen Millî Eğitim Bakanı’nın sistem değişikliğiyle adeta deneme tahtası haline getirilmiştir. Eğitim sistemimiz artık alarm vermektedir. Bundan kurtulmanın yolu özümüze dönmektir. Millî eğitim sistemimiz 200 yıldır peşinde olup, yolunu kaybettiği batı taklitçisi eğitim sisteminden kurtarılmalı, milletimizin inanç, ahlak ve kültürünü temel alan adı gibi Millî bir eğitim sistemine kavuşmalıdır. Gençliğimizi, geleceğimizi ve aile yapımızı çökerten, içki, kumar, zina ve tüm ifsat çalışmaları engellenmeli ve yasaklanmalıdır. Sosyal medya, TV programları ve basın yayın organlarındaki ahlaksız yayınlara artık dur denilmelidir. Özellikle Manifest Grubu’nun Adana’ya  geleceği konusu kabul edilemez bir durumdur. Tamamen hayasız davranışlar ve teşhircilikten ibaret olan bu grubun etkinliklerine izin verilmemelidir.Çünkü hayasız davranışlar ve teşhircilik sanat ve müzik değildir.    

 Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak kuruluşumuzdan bugüne okullarda yeryüzünü ifsat eden değil imar eden merhamet sahibi, ahlak ve maneviyat sahibi nesiller yetiştirme gayreti içindeyiz.Çalışmalarımızın ana gayesi budur. Bütün önerilerimiz idarecilerimizin hakkaniyetli iş yapmalarına katkı sunmak ve eğitimde kaliteyi artırmak içindir.  Yeni eğitim öğretim yılının öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve halkımıza hayırlar getirmesini temnni eder,  “Yeşil Vatan”ımızın geleceği açısından adil eğitim düzenin kurulduğu ve yürütüldüğü bir dönem olmasını temenisiyle bütün eğitim öğretim çalışanlarına başarılar diliyorum.