Yusuf ALİOĞLU Harf Eken Kelime Biçer
Yazı Detayı
09 Eylül 2021 - Perşembe 12:22 Bu yazı 5848 kez okundu
 
Harf Eken Kelime Biçer
Yusuf ALİOĞLU
 
 

Atom altı parçacıklarının iktisat ilminden sosyolojiye, siyaset ilminden edebiyat ve sanata hemen her disipline gölgesini bıraktığı bir çağda yaşamanın hazzını ve ızdırabını yaşadım.

 

‘Her şey ben yaşarken oldu’ desem, kavisini tamamlayamamış bir ideologyanın, noktası konmamış bir metnin ya da unutulmuş tozlu rafların, kitaplar arasında kurutulmuş yaprakların, güllerin hakkına girerim diye endişeleniyorum.

 

Balıkların dahi büyük-küçük kategorileriyle istismar edildiği çok katmanlı kolonyal bir zamanda Çehov misali sakin tarlalardan deriyorum fikir demetlerini: ‘Her şey basit olmalıdır… Tümüyle basit… Teatral olmamaktır esas olan.’

 

Benlik elbisem olan intizarı, imaj sağanağından, gösteri bombardımanından, teatral tuzaklardan, tüketim ahmaklarından böyle koruyabilirdim ancak.

 

Tevazu ve edep rüzgarları eşliğinde tohumlanan benlik topraklarım, her harfi bir kelimeye, her kelimeyi bir cümle salkımına dönüştürerek, sayfa sayfa kerem etti kalbime.

 

Berrak bir su gibi akarken zaman ve çatlarken katıksız emeğin hakiki tohumları, imgeler, sözcükler, gizli özneler, sesteş kelimeler, harf-i cerler, düz anlamlar, semboller, sesin rengi, rengin sesi bir bir serildi şehrin meydanına.

 

Şaibeli olandan uzaklara kaçtım. Süslü görüntülerin hakikate mesafe bırakan hamlelerini bir bir savdım. Benliği ayartan, bilinci sersemleten, düğümlere üfüren her adrese şerh düştüm, posta koydum.

 

Ektiğim harfleri özenle seçtim. Gerçeğini sahtesinden ayırmak için geceler boyu yürüdüm. Harflere dair soy ağaçları geliştirdim, çeteleler tuttum. Onurlusunu onursuzundan, samimi olanını samimiyetsizinden ayıkladım. Elimde büyüdükçe, boy atıp serpildikçe harfler, elbette bu bahçenin anlam avcısı, bu bahçenin mana aşugu ben olacaktım.

 

Hangi harf hangi rengi kaldırır yani harflerin renklerle akrabalığını bildim. Birbirine sokulan, et ve kemik gibi kaynayan harfleri ayrı belledim. Notalarla selamlaşan harfleri nazenin birer güfte bildim.

 

Yakın gezegenlerden, yüce dağlardan, mabed kürsülerinden, üniversal rahlelerden harfler serptim düşünme engelli tablolara, içimizi ürperten buz grisi mekanlara.

 

Su damlasından sandukalara kitlenmiş harfler yemyeşil bayırlardan vadilere, nehirlere, göllere ulaştıkça, Farsça, Kürtçe, Türkçe, Ermenice, Arapça nağmeler yankılandı arzın hançeresinde. İlk dokunuşun harf kıvamındaki titreşimleri, kozasında büyüyen bir kelebeğin kanatlarına ebruli nakışlar döşedi. Doğan bebeğin ilk sesi gibi harflerden silüetler dolandı tepemizde. Örs ve çekiç arasındaki her hamlede tavını almış harflerin olgunlaşan karakterinden kıvılcımlar yağdı üzerimize.

 

Her harfin ayrı perspektifi ışıldadı coğrafyalar üstüne. Kendi geometrisinden açılar, kendi cinsinden atomlarla farklı derinlikler gülümsedi gölgesiz mekanlara. Uzun metrajlı bir film şeridi gibi aktı harfler kömürle çalışan makinanın dişlerinden en büyük arşivci olan toprağın koynuna.

 

Harf kültürü ayrı bir meşguliyet, ayrı bir istikametti. Kendine has şekli, kendince hacmi vardı. Mürekkebin kokusunu iyi bilmek, hokkayı, diviti, tüy kalemi tanımak gerekiyordu. Harflerin şehrinde yürümek öyle kolay bir iş değildi. Arkeoloji ile dost olmalı, ikonografik okumalar yapabilmeli, ana arterleri kılcal damarları tanımalı, Arnavut kaldırımlı çıkmaz sokaklara karşı müteyakkız olunmalıydı.

 

Harflerin üzerine serileceği papirüsü, parşömeni iyice araştırmalıydı. Kimdi bunlar, hangi terbiyenin evlatları idi iyi bilmeliydi.

 

Harflerden bir sevgi seli, harflerden bir düşünce dünyası, harflerden bir ahlak zamanı yapılabilirdi. Harfler sakin ve itaatkardı. Yetişmiş meyveler misali ısırınca ağzınızda farklı tatlar bırakıyordu. Hangi harfle kadraja girseniz müthiş bir enstantane yakalayabilirdiniz.

 

Hepsi masumdu ve öteki algısına dair karalanmış sayfaları, ekşiler kokan erzak depoları yoktu.

 

Her harf bir mucizeydi. Harflerin kazı çalışması yaptığı her kelime ayrı bir mucize, işçiliğini kelimelerin tamamladığı yüklü cümleler ise apayrı birer mucizeydi.

 

Aristoteles’in, ‘Dilde olmayan, düşüncede yoktur’ deyişinde saklı derinlik de harflerin olağanüstülüğüne dair bir gönderme değil miydi?

 

Soylu yalnızlığı, asil duruşu vardır harflerin. Kendi şarkılarını kendileri besteler, kendi firaklarına, kendi sürgünlerine kendileri yanar.

 

Harflerin tabiatı vardır. Harflerle zar atılmaz, harflerle Rus ruleti oynanmaz ve put kıran harflerden put galerisi inşa edilmezdi.

 

Dört mevsime yansıyan bitimsiz parıltıları vardır harflerin. Ekmek gibi, su gibi, hava gibi hayat kokarlar. İçinize çektikçe büyür, her yaprağı bitimsiz kökler misali okyanus dalgalarında yeşerir.  

 

Sivri uçurumlarda biten narin çiçekler gibidir harfler. Uzaklara uzandıkça en nadide rayihalar birikir ceplerimizde. Bin bir emekle kapağı açılan her harften dünyamıza yepyeni kokular yayılır. Alın teri arttıkça, harflerde saklı kokunun estetiği, kalitesi ve kalıcılığı da artar.

 

Gereksiz ayrıntılardan arındırılmış harfler meşin önlüklü cesur adamların elinde olgunlaşır. Sahibi, hayata çakılmış birer çivi gibi sahiplendikçe harfleri, bire yedi yüz veren başaklar gibi yemişe durur tekmil huruf.

 

Onun için harfleri seyirlik nesnelere indirgememek, yarı android insanlarla dolu mekanların eğlence malzemesi kılmamak ve kapitalizmin dijital tabelalarında tüketmemek gerekir.

 

Harf ekip kelime biçmek ve cümleler hasat etmek için siyasetin aldatıcı dilinden, kariyer şarlatanlığından, illüzyonist istatistiklerle dolu paragraflara dolgu malzemesi olmaktan uzak durmalı; insanlığın ortak değeri olan harfleri bir kişinin, grubun, ulusun ya da uluslararası şirketlerin insafına bırakmamalıyız.

 

Onun için harflerin dünyasına sadık kalmalı, Nasıralı kör dilenci gibi hakikatten yana tutumlar sürdürmeliyiz.

 

Çünkü; siz istikrar üzere oldukça harfler aleminden parıltılar göğsünüze genişlik vermeye, emeğinize değer biçmeye, yalnızlığınıza yoldaş olmaya devam edecektir.

 
Etiketler: Harf, Eken, Kelime, Biçer,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
21 Ekim 2025
Bendeki Notlar -12- ‘Çocuk Kalsaydı Büyüklüğüm’
433 Okunma.
09 Ekim 2025
Batı’da Şehir Tarihçiliği
870 Okunma.
04 Ağustos 2025
‘Yıkın Efendiler, Yıkın!’ -2-
1775 Okunma.
14 Mayıs 2025
“Ağlasam sesimi duyar mısınız, Mısralarımda…”
1052 Okunma.
22 Nisan 2025
'İNSANIN DÖRT ZİNDANI'
5029 Okunma.
16 Mart 2025
ŞEBBİHALAR HER YERDE
706 Okunma.
09 Mart 2025
'BİR DEĞİRMENDİ BU DÜNYA'
765 Okunma.
08 Eylül 2023
Boşuna değildi boş olmayan hiçbir şey!
3082 Okunma.
17 Ağustos 2023
Köprüler ve Çamurlu Sular
2412 Okunma.
13 Temmuz 2023
Biriktirdiklerim-7-
2205 Okunma.
27 Mayıs 2023
Bingöl’ün Referandum Karnesi
2558 Okunma.
07 Mayıs 2023
Bingöl’de Genel Seçimlere Katılım Oranları (1950-2018)
1762 Okunma.
29 Nisan 2023
1920-2018 Yılları Arasında Bingöl’ü Parlamentoda Hangi Partiler Temsil Etti?
1490 Okunma.
24 Nisan 2023
Bingöl Yakın Siyasi Tarihinde Seçmen Davranışları (1939-2018)
2339 Okunma.
11 Nisan 2023
Siyasetin ‘Hayret’ Makamı Var Mıdır?
2131 Okunma.
05 Nisan 2023
Estetiğin Tükenişi Vicdanın Tükenişidir
1541 Okunma.
23 Mart 2023
“Ben de adayım”
1761 Okunma.
18 Şubat 2023
Şiirin Güncesi -11: “Ben Yokum”
2061 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Cansız Bedene Ulaşıldı’ Ne Demek?
1325 Okunma.
18 Şubat 2023
“Ya Bu Defa da Seçilemezsem!”
1477 Okunma.
18 Şubat 2023
Biriktirdiklerim-6
1352 Okunma.
18 Şubat 2023
‘Konfor Ruhun Bataklığıdır’
1588 Okunma.
08 Kasım 2022
Engerek Soyu
2037 Okunma.
16 Eylül 2022
Masanın Ötesi ve Berisi Ya da Sosyolojimizin Metafiziği
3511 Okunma.
05 Eylül 2022
Tatlı Zehirli Sulara Alışanlar İflah Olmaz Mı?
2160 Okunma.
22 Ağustos 2022
Nazar Değmemiş Kapaksız Kitaplar
2894 Okunma.
02 Ağustos 2022
Libası İdrarlı Adamlar
2738 Okunma.
27 Haziran 2022
“Hayatın Anlamı” Nedir?
3973 Okunma.
21 Haziran 2022
‘Ey kötülük!’
2328 Okunma.
24 Mayıs 2022
Şiirin Güncesi 10: “Sonsuz ve Öbürü”
3140 Okunma.
05 Mayıs 2022
'Sıkıntı yok!'
2804 Okunma.
19 Nisan 2022
Düğümlere Üfüren Mühendisler Zamanı
2920 Okunma.
08 Nisan 2022
Bendeki Notlar 11: ‘Şehir Sineması’
2630 Okunma.
20 Mart 2022
Hakikate Tanıklık Nedir?
2595 Okunma.
03 Mart 2022
‘Tüm İnsanlığa Açık ve Ücretsiz Gösteri’
2959 Okunma.
09 Şubat 2022
Bendeki Notlar 10 “Kültür ve Sanat Merkezleri: Sinema, Kırtasiye, Park”
4518 Okunma.
13 Aralık 2021
Frankfurt'ta Bir Haşimi
6894 Okunma.
17 Kasım 2021
Nurettin Topçu’nun Gördüğü ‘Taşralı’
5027 Okunma.
24 Ağustos 2021
Bir Mütevazi Monologdan Arta Kalan Sualler
3718 Okunma.
24 Haziran 2021
Çekilin aradan, maradan...
5568 Okunma.
15 Haziran 2021
'Biraz da ben konuşayım'
4425 Okunma.
28 Mayıs 2021
‘Apaçık’ Şiir
4587 Okunma.
06 Mayıs 2021
“Şehir’dir adım; kimlik alır, kimlik veririm.”
4767 Okunma.
22 Nisan 2021
Kitaplar Dolusu Susmak...
3749 Okunma.
16 Nisan 2021
Zamanın İdrak Sarkacına Merhaba
3402 Okunma.
23 Mart 2021
Söz Düşerse Ne Kalır Geriye?
4740 Okunma.
18 Ocak 2021
Dayvun, Dayvun, Dayvuno / Day Qırbun Çımun Siyuno
12153 Okunma.
22 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -5-
2576 Okunma.
10 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -4-
3033 Okunma.
04 Aralık 2020
Biriktirdiklerim -3-
3265 Okunma.
30 Kasım 2020
Parayı Nereye Yatırmalı?
3046 Okunma.
26 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -2-
3424 Okunma.
16 Kasım 2020
Biriktirdiklerim -1-
3480 Okunma.
19 Ekim 2020
Ne Zaman Reşit Olacağız?
4717 Okunma.
Haber Yazılımı